İmaret madrasa

Yazık ya tarihi medreseyi ticaret haneye çevirmişiz. Maşallah bize nazar değmesin.

Ulu Cami Medresesi Sultan I.Alaaddin Keykubat zamanında, 1219-1238 tarihleri arasında Yivli Minare’nin yanı başında yapılmıştır. Medresenin ismi tam olarak bilinmemekle beraber Yivli Minare Camisi’nin avlusunda olduğundan ötürü Yivli Minare Medresesi olarak da geçmektedir. Dört eyvanlı medreseler grubu içerisindeki bu yapının planı dikdörtgen olup, güney cephede bulunan portali ana duvarların dışına taşmıştır. Kesme taştan bu portalin ön kısmı onarılırken bezemesi de yenilenmiştir. Sivri kemerli portal nişinin iki yanında mukarnaslı beş kenarlı küçük mihrapçıklar bulunmaktadır. Basık yay kemerli girişin üst kısmı mukarnaslıdır. Kapı kemeri üzerinde de dört satır halinde silinmiş olan kitabesi yer almaktadır. Girişteki avlunun doğu ve batı kenarlarında sütunlu revaklar olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır. Girişin tam karşısında beşik tonozlu ana eyvan yer almaktadır. Medresenin yapıldığı alanın arazi konumundan ötürü ana eyvanın solundaki hücre enine olmasına karşılık sağ köşedeki diğer hücre ile eyvan arasına beşik tonozlu küçük bir hücre yerleştirilmiştir. Avlunun sol tarafında üç hücre yerleştirilmiştir. Bu medrese oldukça harap olduğundan plan şekli de yeterince anlaşılamamaktadır

Işaret medresesi osmanlı zamanına büyülü bir yolculuk yaptırıyor

20 Mayıs 2018 de burada idim. Tarihi mekanla ticari mekan iç içe girmiş. Yivli Minare Cami ile karşı karşıya. İyi korunmuş, bakımlı.

Kaleiçi’nde ve Yivli Minare’nin karşısındadır; kuzey-doğu güney-batı yönünde uzanan dikdörtgen bir oturum alanı üzerine inşa edilmiştir. Onarım öncesi belirlemelere göre, açık avlulu, revaklı ve dört eyvanlı olduğu anlaşılan yapı, ağır bir onarımdan geçirilmiş ve birçok özgün ayrıntısı ortadan kalkmıştır; hâlihazırda üzeri kapatılmış bir çarşı olarak kullanılmaktadır. Güney-batı cephesinde yer alan taçkapısı, cephe yüzeyinden dışa taşan dikdörtgen prizmal bir kütle halinde düzenlenmiştir. Taçkapı nişi, yanlarda, çift katlı akantus yapraklı başlıklara sahip silindirik sütuncelere oturan sivri bir kemerle kuşatılmıştır; dokuz sıra mukarnaslı bir kavsaraya sahiptir. Kavsaranın alt sırasında dört satırlık Arapça yazılı bir kitâbe bulunmaktaysa da, hayli tahrip olmuştur. Taçkapı nişinin yan kanatlarında, karşılıklı yerleştirilmiş yarım sekizgen planlı birer mihrabiye bulunmaktadır. Kitâbesi tahrip olmuş yapının, inşa tarihi, şehrin Selçuklu Sultanı I. Gıyâseddîn Keyhüsrev tarafından ilk fethi yıllarına kadar inen ve muhtemelen I. İzzeddîn Keykâvus ve I. Alâeddîn Keykubad zamanında asıl karakterini kazanmış; hattâ 13. yüzyılın ikinci yarısında da kullanıldığı bilinen bir Selçuklu Sarayı olduğu düşünülmüştür. Konum

İMARET MEDRESESİNEne geçmeden önce antalya hakkında bir iki kelam etmek gerekiyor. 2018de Antalya'ya gelen yabancı turist sayısı 13milyonun üzerinde. Buna yerli turistlerin de eklenmesi ile sayı herhalde 20yi bulur. Gerçek anlamda turizmde lokomotif bir kent Antalya. Ama maalesef Antalya denince akla ilk deniz, kum, güneş gelmesi bence Antalya'ya yapılan en büyük haksızlıktır. İnanın yabancılar Antalya'da gezilecek yerleri bizden çok daha iyi biliyor. Antalya'nın bence asıl turizm odağı doğa, tarih ve kültür turizmi olmalıdır. Deniz turizmi onların yanına eklenmelidir. Zaten Antalya'da deniz dalgalı ve taşlı, plajlar genelde kalabalık ve taşlık. Ama doğası o kadar mükemmel, tarihi de o kadar köklü bir yer ki burası biz maalesef bunları bırak ön plana çıkarmayı tarihi surlara, limana vs. yeni yapılar yapmışız. Yeni şehri tarihi yapıların üzerine kurmuşuz resmen. Ağaçlarını kesip, doğasını kirletip, oteller yapıp yazık etmişiz bu güzelim şehre. Neyse. Ve Antalya'daki en iç burkan görüntüye burada şahit oluyorsunuz. Bu tarihi İMARET MEDRESESİ kapalı çarşı halini almış. Her yer, talebelerin ve hocaların inzivaya çekildikleri her oda bir dükkan olmuş. Kimi züccaciye, kimi hediyelikçi, kimi giysi mağazası. İçeriyi bırakın gezmeyi, rahat rahat bakamiyorsunuz bile. Zaten alanı da baya küçültmüşler. Halbuki bu medrese bu satıcılara bırakılmasa ne kadar güzel bir yer olurdu.

Medrese değilde kalıntı demek daha doğru olur sanırım. Kalan kısımda ticarethane olarak kullanılmaktadır. Anıtsal taç kapısı iyi durumda. Yivli Minarenin karşısında kalmaktadır. Etrafında çokta tarihi eser bulunmaktadır. Ayrıca yakınında 2 türbede bulunmaktadır. - Yakınında bulunan diğer gezilecek yerler; Antalya Oyuncak Müzesi, Deniz Biyolojisi Müzesi, Şeker Müzesi (bunu tavsiye etmem), Yivli Minare Cami, Antalya Mevlevihanesi. Asansörun olduğu kısım çok güzel manzaraya sahip görmenizi tavsiye ederim.

The ‚medresa’ or ‚medrasa’ standard for Islamic theology school. It is a beautifully decorated building located between the mosque and ancient ruins. This location offers fantastic views on the Antalya harbour and the bay, full of modern yachts and tourist ships passing by every couple of minutes. Admission to medresa is possible but a modest dresscode shall be considered.