Şerbetci Cami
4.8/5
★
based on 8 reviews
Contact Şerbetci Cami
Address : | Derin Sk. No:11, 05300 Merzifon/Amasya, Turkey |
Categories : |
Mosque
,
|
City : | Merzifon/Amasya |
H
|
Hüseyin Candan on Google
★ ★ ★ ★ ★ |
s
|
sami yılmaz on Google
★ ★ ★ ★ ★ |
F
|
Furkan K. on Google
★ ★ ★ ★ ★ |
G
|
Gökhan Topçam on Google
★ ★ ★ ★ ★ |
F
|
Faruk Gl on Google
★ ★ ★ ★ ★ Camiye maddi ve manevi yardım edenlerden Allah razı olsun.sakin bir mahalle. İnsana huzur veren bir ibadethane. F.gül
May God be pleased with those who helped the mosque financially and morally. It is a quiet neighborhood. A place of worship that gives peace of mind. F.rose
|
E
|
Eyüp Sabri Kartal on Google
★ ★ ★ ★ ★ Bir dönem imami Recep Sen zamanında 1970 1990 yiillaeinds Adıyaman menzil grubunun merkezi idi. İkindi vakti hatme yaparlardi. Diyanet dahil kimse bir şey demezdi.
Bununla birlikte oldukca maneviyatli bir cami olup, son dönemde ahşap minare yerine minare cami arasında altin orani gözetmeyen bir minare dikildi. Ahsap minare sorunlü idi. Ama tarihi idi. Yıkıp yeni tas minare yapmakla yazik ettiler
During the reign of Imami Recep Sen from 1970 to 1990 yiillaeinds were the center of the Adiyaman range group. They used to make marshmallows at late afternoon. Nobody said anything, including the Diyanet.
However, it is a highly spiritual mosque, and instead of a wooden minaret, a minaret that has no golden ratio has been erected between the minaret mosque. The wooden minaret was problematic. But it was historic. Destroyed by demolishing new stone minarets
|
S
|
Sebahattin Kuralay on Google
★ ★ ★ ★ ★ Gazi Mahbub Mahallesi’nde, Kara Mustafa Paşa Külliyesi’nin yaklaşık 100 m. güneydoğusundaki doğuya meyilli bir araziye yerleştirilmiştir; kuzeyinde Şerbetçi, batısında Umak, doğusunda ise Öksüz Sokak uzanmaktadır.
Bazı kayıtlardan daha önce burada Sultan II. Murad zamanında Kadı Mahbûb Çelebi tarafından yaptırılmış bir caminin bulunduğu öğrenilmekle birlikte, tarihini tespit edemediğimiz bir dönemde yıkıldığı ve bu bina yerine, kapı açıklığının batısındaki mermer bir levha üzerine günümüz Türkçesi ile yazılmış kitabesinde belirtildiğine göre, 1952 yılında betonarme olarak şimdiki caminin yapıldığı anlaşılmaktadır. İlk caminin mimarîsi hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamakla birlikte, mahalle adının da caminin banisinden dolayı 16. yüzyıldan beri Kadı Mahbûb şeklinde anıldığı ve geç dönemlerde Gazi Mahbub olarak değiştiği ortaya çıkmaktadır.
In Gazi Mahbub District, approximately 100 m. Of Kara Mustafa Pasha Complex. It was placed in an east-inclined area to the southeast; Şerbetçi lies to the north, Umak to the west and Öksüz Sokak to the east.
Before some records, here Sultan II. Although it is learned that there was a mosque built by Kadı Mahbûb Çelebi in the time of Murad, it was demolished in a period when we could not determine its date, and instead of this building, it is stated in the inscription written in modern Turkish on a marble slab to the west of the door opening, it is understood that the current mosque was built as reinforced concrete in 1952. Although no information is available about the architecture of the first mosque, it is revealed that the name of the neighborhood has been called as Kadı Mahbub since the 16th century due to the mosque's builder and changed to Gazi Mahbub in the late periods.
|
G
|
Gulay Aktas on Google
★ ★ ★ ★ ★ Ben Şerbetci Camiinin tarihçesi ile ilgili yorum yapmayacağım. Ramazan ayında ikindi ve sabah namazı öncesi okunan mukabelelere gitmeyi tercih ederdim. Çocukluğumuzda berat kandillerinde akşam namazında elimizde mumlarla camiye giderdik. Ayrıca o zamanlarda mihrabın iki tarafında çok güzel ayaklı avizeler vardı. Minarenin ahşap olduğunuda hatırlıyorum , müezzin Şükrü dede beş vakit ezanı minareden okurdu. Şimdi ne minsreden okunan ezanlar kaldı, ne berat kandillerinde yakılan mumlar nede ahşap minare kaldı.
I will not comment on the history of the Şerbetci Mosque. In Ramadan, I would prefer to go to the recitations read before the afternoon and morning prayers. In our childhood, we used to go to the mosque with candles in our hands during the evening prayer at berat oil lamps. Also at that time, there were beautiful pedestal chandeliers on both sides of the altar. I also remember that the minaret was wooden, Grandfather Muezzin Sukru used to recite the call to prayer from the minaret five times a day. Now, neither the adhans recited from the minsre, nor the candles lit in berat oil lamps, nor the wooden minaret remained.
|
Write some of your reviews for the company Şerbetci Cami
Your reviews will be very helpful to other customers in finding and evaluating information
Recommend a place for you