Mehmet Akif Ersoy Heykeli - Talatpaşa Blv

5/5 based on 4 reviews

Contact Mehmet Akif Ersoy Heykeli

Address :

Talatpaşa Blv, 06230 Altındağ/Ankara, Turkey

Postal code : 06230
Categories :
City : Altındağ/Ankara

Talatpaşa Blv, 06230 Altındağ/Ankara, Turkey
S
Süleyman YAĞCI on Google

Güzel bir yer
A nice place
a
aziz yaşar on Google

Hamamönü güzel, sakin bir yer, park dinlence, kahve için güzel.
Hamamönü is a nice, quiet place, the park is good for leisure and coffee.
Ç
Çağrı Su on Google

Mehmet Akif Ersoy, 20 Aralık 1873'te İstanbul'da doğdu. Babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi, Osmanlı Devleti'ne bağlı Arnavutluk'un İpek kazasına bağlı Şuşise Köyü'nden İstanbul'a gelmiş, annesi Emine Cemile Hanım ise Buharalı Mehmet Efendi'nin kızı olarak Samsun'da doğmuştu. Mehmet Tahir Efendi, ona ebced hesabıyla doğduğu yıl olan 1290'a karşılık gelen Rağıf ismini vermişse de çevresi tarafından Akif olarak çağırıldı. Akif dışında bir de Nuriye adında bir kızları bulunuyordu. Mehmet Akif, İstanbul'da Fatih'in Sarıgüzel semtinin Nasuh Mahallesi'nde doğdu. Çocukluğu Osmanlı Devleti'nin "hasta adam" olarak nitelendirildiği döneme denk geldi. 1878 yılında, Akif 4 yaşındayken Fatih'de Emir Buhari Mahalle Mektebi'ne başladı. Burada iki yıl eğitim gördükten sonra Fatih İbtidaisi'ne geçti. Aynı yıl babası ona Arapça dersleri vermeye başladı. Babasının yazın Emin Paşa'nın çocuklarına ders vermesi sebebiyle Emin Paşa'nın çocukları ile arkadaşlık kurdu. Mehmet Akif, 1882 yılında ilköğretimini tamamlayarak Fatih Merkez Rüştiyesi'ne başladı. Ayrıca Fatih Camii'nde Esad Dede'nin İran Edebiyatı derslerine katılıyordu. Lise eğitiminde Mülkiye'nin İdadi bölümünde başladıktan sonra yüksek kısmına geçti. Kısa bir süre sonra evlerinin yanması ve babasının vefatı sebebiyle okula devam edemeyip sivil veterinerlik okulu olan Baytar Mektebi'ne geçti. Şiirle ilgisi bu dönemde başlayan Mehmet Akif, ilk şiirlerini bu dönemde yazmaya başladı. 22 Aralık 1893 tarihinde birincilik ile mezun olmasından sonra Orman ve Ma'adin ve Ziraat Nezare'Baytar Müfettiş Muavini olarak tayin edildi. 1895 yılında ilk eseri olan 7 beyitlik gazeli "Kur'an'a Hitab", Servet-i Fünun Gazetesi'nde yayınlandı. 4 yıl boyunca Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da görev yaptı. Bu seyahatler Mehmet Akif'in düşünce ve yazın hayatını çok etkildi. 1 Eylül 1898'de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile evlendi. Aynı yıllarda Maarif Dergisi'nde ve Resimli Gazete'de şiir yazıları ve Arapça, Farsça ve Fransızca'dan yaptığı çevirilen yayınlandı. 1906 yılında Halkalı Ziraat Mektebi'ne Kitabet-i Resmiye Muallimi ve 1907'de Çiftlik Makinist Okulu'na Türkçe öğretmeni olarak atandı. Ardından bir yıl sonra II. Meşrutiyet'in ilan edildiği dönem İstanbul'da Umur-i Baytariye Dairesi Müdür Muavinliği'ne getirildi. 1908-1910 yılları arasında "Sırat'ı Müstakim" dergisinde yazdığı dönem en ünlü şiirleri "Küfe" ve "Seyfi Baba" yayınlandı. Kısa bir süre sonra Darülfünun Edebiyat-ı Umumiye müderrisliğine tayin edilen Mehmet Akif, uzun süre bu kadroda kaldı. 1913'te İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. I. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya'daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin'e gönderildi. Ardından Arabistan ve Lübnan'a gitmiş ve burada batı-doğu ayrımına şahit oldu. İstanbul'a döndükten sonra Darül-Hikmet-i İslamiye'nin başkatipliğine atandı. Miili Mütareke döneminde kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir'de yaptığı konuşmadan dolayı İstanbul'daki görevinden alındı. Ankara Hükümeti'nin kurulmasından sonra Burdur Milletvekili olarak meclise girdi. O sırada Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin desteği ile İstiklal Marşı için açılan yarışmaya giren Mehmet Akif Ersoy, 724 şiir arasından yarışmayı kazandı. 18 Mart 1921'de kabul edilen şiir, 1924 yılında Osman Zeki Üngör tarafından bestelenerek "Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Marşı" olarak ilan edildi. Mehmet Akif Ersoy yarışmadan kazandığı 500 lirayı kabul etmeyerek Türk Ordusu'na armağan etti. Sakarya Zaferi'nden sonra İstanbul'a geldi ancak İslami uyanışçı düşünürlerden olan Mehmet Akif Ersoy, Cumhuriyet'in laik düzeninin oturması sebebiyle Mısır'a gitti. 1936 yılına kadar Mısır'da Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. Siroz'a yakalanması üzerine 1935'te Lübnan'a, 1936'da Antakya'ya gitti. Hastalığının ilerlemesi üzerine ülkesine döndü ve 27 Aralık 1936'da İstanbul'da vefat etti. Mezarı Edirnekapı Şehitliği'nde bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy was born on December 20, 1873 in Istanbul. His father, Mehmet Tahir Efendi, one of the professors of the Fatih Madrasa, came to Istanbul from the Şuşise Village of the İpek district of Albania, affiliated to the Ottoman Empire, and his mother Emine Cemile Hanım was born in Samsun as the daughter of Mehmet Efendi from Buhara. Although Mehmet Tahir Efendi gave him the name Rağıf, which corresponds to 1290, the year he was born, on the basis of numerology, he was called Akif by his surroundings. Apart from Akif, they had a daughter named Nuriye. Mehmet Akif was born in Istanbul, in the Nasuh neighborhood of the Sarıgüzel district of Fatih. His childhood coincided with the period when the Ottoman Empire was described as a "sick man". In 1878, when Akif was 4 years old, he started Emir Buhari Neighborhood School in Fatih. After studying here for two years, he transferred to Fatih Ibtidaisi. In the same year, his father started teaching him Arabic lessons. Because his father taught Emin Pasha's children in the summer, he became friends with Emin Pasha's children. Mehmet Akif completed his primary education in 1882 and started Fatih Central Junior High School. He was also attending Assad Dede's Iranian Literature classes in Fatih Mosque. After starting high school education in the İdadi department of Mülkiye, he moved to the higher part. After a short while, he could not attend school because of the burning of his house and the death of his father, and he transferred to the Baytar School, a civil veterinary school. Mehmet Akif, whose interest in poetry started in this period, started to write his first poems in this period. After graduating with the first rank on 22 December 1893, he was appointed as the Deputy Inspector of Forest and Ma'adin ve Ziraat Nezare'Baytar. In 1895, his first work, "Address to the Quran" with 7 couplets, was published in the newspaper Servet-i Fünun. He served in Rumelia, Anatolia and Arabia for 4 years. These travels affected Mehmet Akif's life of thought and summer. When he was 25 years old on September 1, 1898, he married İsmet Hanım, the daughter of Tophane-i Amire cashier, Mehmet Emin Bey. In the same years, his poetry articles and his translation from Arabic, Persian and French were published in Maarif Magazine and Resimli Gazete. He was appointed as the teacher of Kitabet-i Resmiye to Halkalı Agricultural School in 1906 and as Turkish teacher to the Farm Machinist School in 1907. Then a year later II. When the Constitutional Monarchy was declared, he was appointed as the Assistant Director of Umur-i Baytariye Department in Istanbul. His most famous poems of his period, "Küfe" and "Seyfi Baba", were published between 1908-1910 in the "Sırat'i Müstakim" magazine. After a short while, Mehmet Akif, who was appointed as the professor of Darülfünun Literature-i Umumiye, remained in this position for a long time. He joined the Committee of Union and Progress in 1913. During World War I, he was sent to Berlin to examine the situation of Muslim prisoners in Germany through the Teşkilat-ı Mahsusa, an organization affiliated to this society. Then he went to Arabia and Lebanon where he witnessed the west-east divide. After returning to Istanbul, he was appointed as the chief clerk of Darül-Hikmet-i İslamiye. During the Armistice period, Miili supported the liberation movement. He was dismissed from his position in Istanbul due to his speech in Balıkesir. After the establishment of the Ankara Government, he entered the parliament as Burdur Deputy. At that time, Mehmet Akif Ersoy, who entered the contest for the Turkish National Anthem with the support of Minister of Education Hamdullah Suphi, won the contest among 724 poems. Accepted March 18, 1921 in poetry, in 1924 by Osman Zeki Üngör bestelenerek "National Anthem of the Republic of Turkey" was declared. Mehmet Akif Ersoy refused to accept the 500 lira he won from the competition and presented it to the Turkish Army. He came to Istanbul after the Sakarya Victory, but Mehmet Akif Ersoy, one of the Islamic awakening thinkers, went to Egypt due to the establishment of the secular order of the Republic. He taught Turkish Language and Literature in Egypt until 1936. He went to Lebanon in 1935 and Antakya in 1936 after he was caught in Cirrhosis. When his illness progressed, he returned to his country and died in Istanbul on December 27, 1936. His grave is in Edirnekapı Martyrdom.
M
Mr. Hunger on Google

Great poet

Write some of your reviews for the company Mehmet Akif Ersoy Heykeli

Your reviews will be very helpful to other customers in finding and evaluating information

Rating *
Your review *

(Minimum 30 characters)

Your name *