Kaleden Urfa Manzarasi - 2808. Sk. No:28

5/5 based on 7 reviews

Contact Kaleden Urfa Manzarasi

Address :

2808. Sk. No:28, 63200 Şanlıurfa Merkez/Şanlıurfa, Turkey

Postal code : 63200
Categories :
City : Şanlıurfa Merkez/Şanlıurfa

2808. Sk. No:28, 63200 Şanlıurfa Merkez/Şanlıurfa, Turkey
S
Sedat Atlı on Google

S
Sam on Google

M
Mehmet Eşref Bannıoğlu on Google

Manzarası inanılmaz
Amazing views
A
Atakan Atasoy on Google

Mutlaka uğranmalı.
Must stop by.
F
Fatih Çerçi on Google

Güzel yer Urfa manzaralı harika
Nice place great view of Urfa
İ
İbrahim Alpay on Google

Urfa Kalesi’nin M.Ö. 10.000 yıllarına ait neolitik bir alan üzerine kurulduğu tahmin edilmektedir. Kalenin yanıbaşında çıkarılan ve Şanlıurfa Müzesinde sergilenen 12.000 yılık Balıklıgöl Heykeli ve Kale alanı, Balıklıgöl havzasının tarihini gözler önüne sermektedir. 6.yy’ye ait kayıtlarda kaleden bahsedilmemektedir. Kale ile ilgi ilk kayıtlar 11.yy’ye aittir. Buna göre kale 6 yy. ile 11. yy arasına tarihlenebilir. Kale ilgili kabul edilen görüş: M.S. 812-814 yıllarıarasında Abbasiler döneminde yapıldığıdır. Kalenin üzerindeki korint başlıklı iki sütun Edessa Karalı 9. MANU döneminde, M.S. 240-242 yılları arasında birer anıt sütun olarak yapılmıştır. Doğudaki sütun üzerindeki Süryanice kitabede: "Ben askeri komutan BARŞAMAŞ (Güneşin oğlu)'in oğlu AFTUHA. Bu sütunu ve üzerindeki heykeli veliaht Prens MANU kızı, kral MANU eşi, hanımefendim ve velinimetim kraliçe ŞALMETH için yaptım" yazılıdır. Urfa Kalesi’nin, üç tarafı kayadan oyma hendek ile çevrilidir. Ayrıca Aynzeliha Tüneli ile kale ile Aynzeliha Gölü arasında geçit sağlanmıştır.
Urfa Castle BC. It is estimated that it was built on a neolithic area dating back to 10,000 years. The 12,000-year-old Balıklıgöl Statue and the Castle area, unearthed near the castle and exhibited in the Şanlıurfa Museum, reveal the history of the Balıklıgöl basin. In the records of the 6th century, the castle is not mentioned. The first records of the castle belong to the 11th century. Accordingly, the castle 6 century. and 11th century. Accepted opinion about the castle: M.S. It was built during the Abbasid period between 812-814. The two columns of the Corinthian capitals on the fortress Edessa Karalı 9. During the MANU period, M.S. It was built between 240-242 as monumental columns. The Syriac inscription on the eastern column reads: "I am AFTUHA, the son of the military commander BARSAMAS (son of the Sun). This column and its statue are made by the daughter of the Crown Prince MANU, the wife of the king MANU, the lady and the guardian, the Queen Shalmeth." The Urfa Castle is surrounded on three sides by a rock-cut trench. Furthermore, the passage between Aynzeliha Tunnel and the castle and Aynzeliha Lake was provided.
B
Başka Ülkede Yaşayamam on Google

Urfa Kalesi Efsanesi Peygamberler şeri olarak bilinen Şanlıurfa, aynı zamanda bir efsaneler şehridir.  Şanlıurfa’nın simgelerinden Balıklıgöl’ün efsanesi anlatılırken Urfa Kalesi’nden mutlaka bahsedilir. Bu efsanenin dilden dile dolaşmasıyla Urfa Kalesi, Hazreti (Hz.) İbrahim’in ateşe atıldığı kale olarak bilinir. Rivayete göre; Hz. İbrahim dönemin Kral’ı Nemrut’a karşı gelir ve halka putperestliği bırakıp tek tanrıya inanmalarını söyler.  Hz. İbrahim’e çok kızan Memrut, Hz. İbrahim’in öldürülmesini emreder. Bölgedeki tüm odunlar toplanır ve o güne kadar hiç görülmemiş büyüklük bir ateş yakılır. Urfa Kalesi’nin sütunlarına gerilen halatlarla Hz. İbrahim aşağıdaki ateşe fırlatılır. Ancak bu sırada Tanrı’nın hikmetiyle ateş suya, odunlar ise balığa dönüşür. Hz. İbrahim’e aşık olan Nemrut’un kızı da Hz. İbrahim’in ardından ateşe atlar. Onun da düştüğü yerde küçük bir göl oluşur. Bu göle Ayn Zeliha Gölü denilir. Balıklıgöl’e Allah’ın dostu anlamına gelen Halil-ül Rahman Gölü de deniliyor. Efsanesinden dolayı Balıklıgöl’deki balıkların kutsal olduğuna inanılıyor. Urfa Kalesi’nin geçtiği bir diğer efsane ise şöyledir: Şanlıurfa’nın batısından güneyine doğru uzayan sıra dağlar bulunur.  Bu dağların içerisindeki en yüksek tepenin zirvesi geniş, düz ve kayalıktır. Kayalıkların en yüksek bölümünde, kayalar içine oyulmuş, her biri sanat şaheseri olan odalar bulunur. Buraya Nemrut’un Tahtı denilir. Hz. İsa döneminde Şanlıurfa’da hüküm süren bir hükümdar, kötü bir hastalığa yakalanır. Hastalığına şifa olması ümidiyle Hz. İsa’yı Şanlıurfa’ya davet etmek için bir heyet ve bir mektup gönderir. Mektubunda, İncil’e inandığını ve Şanlıurfa’ya davetini kabul ederse tüm halkıyla Hristiyanlığa iman edeceğini söyler ve hastalığına çare bulmasını ister. Hz. İsa, mektupta yazılanlardan çok memnun olduğunu ancak Şanlıurfa’ya gelemeyeceğini bildirir. Hükümdarın hastalığına şifa olması için yüzüne sürdüğü bir mendili heyete verir. Heyet yola çıkar ancak Şanlıurfa’ya çok kısa bir mesafe kala bugünkü Eyyüp Sultan Makamı ismiyle bilinen yerde bir kuyuya mendili düşürür. Kuyudan mendili çıkarmayı başaran heyet hükümdara ulaşır. Hükümdar mendili vücuduna sürer ve hastalıktan kurtulur. Mendili ise peygamber mucizesi diye saklar. Mendil Me’mun hükümdarlığına kadar Şanlıurfa’da kalır. Ancak Me’mun Bizanslılarla yaptığı bir savaşta yenilir. Bu yenilginin ardından yapılan anlaşma sırasında, Bizanslılar esirleri iade etme karşılığında Hz. İsa’nın mendilini talep eder. Me’mun da mendili verir. Heyetin kazayla mendili düşürdüğü kuyu, bugün hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için kutsal bir yer olarak görülür.  Hristiyanlar her yıl mendilin kuyuya düştüğü gün Eyyüp Sultan Makamı’na gelerek adak adarlar. Urfa Kalesi’nde sütunların (mancınıkları) söz konusu dönemde bu mendil ve kuyunun hatırası için yapıldığı rivayet ediliyor. Ayrıca sütunlardan birinin altına bitmeyen su, diğer ise bitmeyen altın saklandığına inanılıyor. Eğer su olan sütun yıkılırsa şehrin su altında, diğer sütun yıkılırsa ise altın altında kalacağı söyleniyor. Şanlıurfa’da Görülecek Diğer Yerler Bu şehirde görülecek yerler arasında bir sıralama yapmak gerekirse, ilk olarak gidilecek yer Balıklıgöl’dür. Ardından Balıklıgöl’ün hemen yanındaki Halil-ür Rahman Camii görülmelidir. Balıklıgöl’ün efsanesinden de yola çıkarak, bu iki mekandan sonra görülmesi gereken yer Urfa Kalesi’dir. Böylelikle bölgenin en önemli hikayesinin parçalarını birleştirmiş olursunuz. Şanlıurfa’ya gitmişken görmeden dönmenizi önerdiğimiz bir diğer yer ise Göbekli Tepe’dir. Dünyanın en eski tapınağı olan ve geçmişe ışık tutan Göbekli Tepe gezisi, özellikle tarih, sanat tarihi ve arkeolojiye ilgi duyan kişiler için unutulmayacak bir anı olabilir. Harran bölgesini gezebilir,  antik kentleri, mağaraları ve tarihi camileri dolaşabilirsiniz. Yeni yerlerin yanı sıra yeni lezzetleri de keşfetmeyi seviyorsanız, şehrin harika yemeklerini tatmanızı öneririz
The Legend of Urfa Castle Şanlıurfa, known as the sheriff of the prophets, is also a city of legends. While telling the legend of Balıklıgöl, one of the symbols of Şanlıurfa, Urfa Castle is definitely mentioned. With the spread of this legend, the Urfa Castle is known as the castle where Prophet Abraham was thrown into the fire. According to the legend; Hz. Abraham opposes the King of the time, Nemrut, and tells the people to abandon idolatry and believe in only one god. Hz. Memrut, who was very angry with İbrahim, He orders Ibrahim to be killed. All the wood in the region is collected and a fire never seen before is lit. With the ropes stretched to the columns of the Urfa Castle, Hz. Abraham is thrown into the fire below. However, at this time, with God's wisdom, fire turns into water and wood turns into fish. Hz. Nemrut's daughter, who fell in love with İbrahim, was also Hz. He jumps into the fire after Ibrahim. A small lake is formed where it falls. This lake is called Ayn Zeliha Lake. Balıklıgöl is also called Halil-ül Rahman Lake, which means friend of Allah. Due to its legend, the fish in Balıklıgöl are believed to be sacred. Another legend in which Urfa Castle is mentioned is as follows: There are mountain ranges extending from the west to the south of Şanlıurfa. The summit of the highest peak in these mountains is wide, flat, and rocky. At the highest part of the cliffs, there are rooms carved into the rocks, each a masterpiece of art. It is called Nemrut's Throne. Hz. A ruler who reigned in Şanlıurfa during the reign of Jesus fell ill with a bad illness. Hoping to cure his illness. He sends a delegation and a letter to invite Jesus to Şanlıurfa. In his letter, he says that he believes in the Bible and that if he accepts his invitation to Şanlıurfa, he will believe in Christianity with all his people and asks him to find a cure for his illness. Hz. Jesus states that he is very pleased with what is written in the letter, but that he cannot come to Şanlıurfa. He gives a handkerchief to the delegation, which he puts on his face to heal the ruler's illness. The delegation sets out, but a short distance from Şanlıurfa, they drop a handkerchief into a well in a place known as Eyyüp Sultan Office today. The delegation that managed to get the handkerchief out of the well reaches the ruler. The monarch rubs the handkerchief on his body and gets rid of the disease. He hides the handkerchief as a miracle of the prophet. He remained in Şanlıurfa until the reign of Mendil Me'mun. However, Me'mun is defeated in a war with the Byzantines. During the agreement made after this defeat, the Byzantines gave Hz. He demands Jesus' handkerchief. Me'mun also gives the handkerchief. The well, where the delegation accidentally dropped the handkerchief, is today considered a holy place for both Muslims and Christians. Every year, on the day the handkerchief fell into the well, Christians come to Eyyüp Sultan Office and make a vow. It is rumored that the columns (catapults) in the Urfa Castle were made to commemorate this handkerchief and well in the said period. It is also believed that one of the pillars hides endless water, and the other, endless gold. It is said that if the water column is destroyed, the city will be under water, and if the other column is destroyed, it will be under gold. Other Places to See in Sanliurfa If there is a need to rank among the places to see in this city, the first place to go is Balıklıgöl. Then, the Halil-ür Rahman Mosque, right next to Balıklıgöl, should be seen. Based on the legend of Balıklıgöl, the place to be seen after these two places is Urfa Castle. In this way, you put together the pieces of the most important story of the region. Göbekli Tepe is another place we recommend that you go back to without seeing it while you are in Şanlıurfa. Gobekli Tepe tour, which is the oldest temple in the world and sheds light on the past, can be an unforgettable memory especially for those who are interested in history, art history and archeology. You can visit the Harran region, visit ancient cities, caves and historical mosques. If you like to discover new tastes as well as new places, we recommend you to taste the great food of the city.

Write some of your reviews for the company Kaleden Urfa Manzarasi

Your reviews will be very helpful to other customers in finding and evaluating information

Rating *
Your review *

(Minimum 30 characters)

Your name *