Horasanbaba Türbesi

4.2/5 based on 6 reviews

Contact Horasanbaba Türbesi

Address :

44230 Malatya Merkez/Malatya, Turkey

Categories :
City : Malatya Merkez/Malatya

44230 Malatya Merkez/Malatya, Turkey
I
Ibrahim Halil on Google

U
Umit Eryilmaz on Google

M
Mehmet Yildiran on Google

M
Minnoş TV on Google

Yol iyi değil
The road is not good
H
Hakan Arpa on Google

Horasan Paşa, çok eskiden Horasan valisiymiş. Halka çok eziyet edip, vergileri zorla topladığı için halkın düşmanlığını kazanmış, çoklarının yuvasını dağıtmış, ocağını söndürmüş. Horasan Paşa, bir gece düşünde, halkın kendisini astığını, cehennemde cayır cayır yandığını görmüş. Çok korkmuş. Tövbeler etmiş Allah’a yalvarmış. O gecenin sabahında, valiliğini ve bütün zenginliğini bırakıp kaçmış. Ora senin, bura benim kaçarken Beydağı’na Banazı’ya geçmiş. Mal- mülk edinmiş, teyekler yapmış, şimdiki Horata suyunun dolayına yerleşmiş. Halk, Horasan Paşa’nın nerden, niye geldiğini bilmediğinden, O’nu ululardan, iyilerden saymış, sevmiş, saygı göstermiş. O’na Horasan Paşa yerine Harasan Baba demeye başlamış. Şimdiki Horata dolayı ve ordaki teyeklere Horasan adını takmış. Ordaki suya da Horata Suyu demiş. O buz gibi sudan içenin, dileklerinin olacağına inanmış. Daha sonra, oraların adı Horata olmuş çıkmış. Horasan Baba, uzun yıllar Horata’da yaşamış. İyilerden, ululardan olmuş. Herkese iyilik etmiş, yardım elini uzatmış. Horata’da hocalık, doktorluk yapmış. Yıl gelmiş, Horasan Baba bu dünyayı koyup gitmiş. Halk O’nu Horata suyunun kıyısına gömmüş, birde türbe yapmış ki, kubbesi topraktan. Yıl gelmiş, Yüzbaşı Mümtaz, Horasan Baba’nın topraktan türbesini yıktırmış. Çarpılmış, kırk gün içinde ölmüş. Bu olayı Seydahmet adında bir delikanlının düşüne düşmüş. Askere gidip geldikten sonra, o türbeyi yaptırmaya söz vermiş. Askere gidip gelmiş ama türbeyi yaptırmayı unutmuş. Horasan Baba düşüne girmiş demiş ki; – Çağam, söz tutmamak erkekliğe sığmaz. Sözünü tutasın ha. Bunun üzerine, Seydahmet türbeyi daha geniş, daha güzel bir şekilde yaptırmış. Gel zaman, git zaman, türbenin olduğu yolu genişletmek istemişler. Türbeyi biraz geriye çekmek istemişler. Horasan Baba, türbeyi yapacak olan ustanın düşüne düşmüş. Usta çok korkmuş. Bu işten vazgeçmişler, o zamandan bu zamana da, türbeye kimse dokunmamış. En son, belediye şimdiki türbeyi yaptırmış. Horasan Baba’nın Nebi adında bir kardeşi varmış. Çobanlık yaparmış. Horasan Baba Horasan’ı koyup gidince çok dertlenmiş. Hem çobanlık yapmış. Hem de kardeşini aramış. Çobanlık yapa yapa Beydağı’na gelmiş. Günlerden bir gün, Çoban Nebi Beydağı’nda koyunlarını güdüyormuş. Hava çok sıcakmış. Bir taşın daldasında serinlemeye oturmuş. Bir bakmış ki, taştan uğultular geliyor. Merak edip, taşı kırmaya başlamış. Bir hafta çalışmayla taşı kırmış. Taşın kırıldığı yerden koca bir su çıkmış, orası hemen göl olmuş. Çoban Nebi, değneğini göle atmış. Değnek döne döne yüzmeye başlamış. Çoban Nebi değneğin izini süre süre Horata’ya gelmiş. Değnek, Horata suyundan çıkmış, döne döne yüzmüş. Çoban Nebi bir bakmış ki, orda, suyun kıyısında bir türbe var. Sormuş soruşturmuş, kardeşi Horasan’a ait olduğunu anlamış. Çoban Nebi, hem kardeşini, hem kardeşini bulanda iyilere karışmış. Halka demiş ki: – Ben, kırk gün içinde ölürsem, beni değneğimin çıktığı, Horata suyunun gözünün üstüne gömün. Kırk gün içinde Çoban Nebi ölmüş. Halk o’nu dediği yere, Horata suyu gözünün yakınındaki bir ağacın daldasına gömmüş. O zamandan sonra, her bahar Çoban Nebi’nin mezarı yanındaki su üç gözden patlamaya başlamış. Her bahar, ağaçlar çiçek açtığında, o suyun üç gözü üç kere patlar, üç kere çekilir olmuş. O suyun gözüne halk “Çoban Dede’nin Gözü” adını vermiş. Gözdeki su çekilince, “Çoban Dede suyunu salmıyor” demişler. Çoban dede suyunun gözü patladığında halk oradaki ağaca çaputlar bağlamaya, dilekler dilemeye başlamış. Dileği olan, kurban kesmiş, etli pilav dağıtır olmuş. Gel zaman git zaman, Allah’ın rüzgârının esmediği bir kuraklıkta, Çoban dedenin gözü kurumuş. Çoban Dede suyunu salmaz olmuş. Halk susuzluktan kırılmış, çok perişan olmuş. Öyle olmuş ki, Horata’dan göç bile etmeye başlamış. Büyükler öne geçmişler, çare aramışlar, bilenlere danışmışlar. Bir çare bulamamışlar. Birisi çıkmış, demiş ki: – Bu işi yapsa yapsa Sarı Gavur yapar. Aramış, sormuşlar. Eski Malatya’da yaşayan, Ermeni Usta Sarı Gavur’u bulup getirmişler.
Horasan Pasha was formerly the governor of Horasan. Because he was tormenting the people and collecting taxes by force, he gained the enmity of the people, dismantled the nest of many, and put out the stove. Horasan Pasha saw the public hanging himself one night and burning blazingly in hell. Terrified. He repented and begged Allah. On the morning of that night, he left his governor and all his wealth and ran away. He went to Beydağı and Banazi while you were here and me was escaping. He acquired property, made donkeys, settled around the current Horata water. Since the people did not know where Horasan Pasha came from and why, he counted, loved and respected Him from the nations and the good. He started calling him Harasan Baba instead of Horasan Pasha. He named the Horasan for the present Horata and the tapes there. He called the water there Horata Water. He believed that those who drink from ice-cold water will have their wishes. Later, the name of the place became Horata. Horasan Baba lived in Horata for many years. It was made up of good people and nationals. He did good for everyone, and he extended his helping hand. He worked as a doctor and doctor in Horata. The year has come, Horasan Baba has put this world and gone. The people buried him on the shore of the Horata water and made a shrine that his dome was made of earth. The year has come, Captain Mümtaz demolished Horasan Baba's tomb from the ground. Crashed, died within forty days. This incident was the dream of a young man named Seydahmet. After commuting to the military, he promised to have that mausoleum built. He went to the military, but forgot to have the tomb built. Horasan Baba entered his dream, he said; - My dear, not keeping a word doesn't fit in masculinity. You keep your word. On top of that, Seydahmet had the tomb built in a larger, more beautiful way. Come time, go time, they wanted to expand the road with the tomb. They wanted to pull the tomb a little backwards. Horasan Baba fell into the dream of the master who would make the tomb. The master was very scared. They gave up this job, and since then, nobody touched the shrine. Lastly, the municipality built the current mausoleum. Horasan Baba had a brother named Nebi. She was a shepherd. When Horasan Baba put Horasan and went away, he was very troubled. He was both a shepherd. He also called his brother. She came to Beydağı as shepherd and shepherd. One day, she was driving her sheep in Çoban Nebi Beydağı. It was very hot. He sat cool down on the branch of a stone. He took a look that the roaring stones were coming. He wondered and started breaking the stone. He broke the stone with a week's work. A big water came out of the place where the stone was broken, and it became a lake immediately. Shepherd Nebi threw his stick in the lake. The wand started swimming. Shepherd Nebi came to Horata for a while. The staffs came out of the Horata water, swam in the water. Shepherd Nebi took a look that there is a mausoleum on the water's shore. He asked, investigated, and realized that he belonged to his brother Horasan. Shepherd Nebi mixed both the brother and his brother in the good here. The ring said: - If I die within forty days, bury me in the eye of Horata water, where my staff comes out. Shepherd Nebi died within forty days. The people buried in the branch of a tree near the eye of Horata water, where he called him. Since then, the water next to the grave of Shepherd Nebi began to burst from three eyes each spring. Every spring, when the trees bloom, three eyes of that water burst three times, pulled three times. The eyes of that water called the "Eye of the Shepherd Dede". When the water in the eye was drawn, they said, “Shepherd Dede is not releasing his water”. When the eyes of the shepherd grandfather broke, the people began to shout the tree and make wishes. His wish was that he sacrificed meat and distributed pilaf with meat. Come and go, time, in a drought where the wind of Allah is not blowing, the eyes of the Shepherd grandfather has dried up. Shepherd Dede has not released his water. The people were broken from thirst, they were very miserable. It so happened that he even began to emigrate from Horata. The elders came forward, looked for a remedy, consulted the connoisseurs. They couldn't find a cure. Someone has left, said: - Yellow Gavur does whatever he does. They called and asked. They found and brought the Armenian Master Sarı Gavur, who lived in Old Malatya.
e
ertuğrul pamuk on Google

Yukarı Banazı (Konak kasabası) horata mesire alanı girişinde bulunan Horasanbaba türbesi, rivayete göre daha önce Horasan Valisi iken gördüğü bir rüya üzerine Banazıya gelip yerleşen anadolu erenlerinden Horasan Paşa'ya aittir. Bu tür ziyaret yerlerinin, burada yatan meyyitten herhangi bir dilekte bulunulmaması, Allaha aracı kılınması ve beklenti içinde olunmaması kaydıyla ve sadece dua ve ibret maksadı ile ziyaret edilmesi güzeldir.
Horasanbaba tomb, located at the entrance of the Upper Banazı (Konak town) horata recreation area, belongs to Horasan Pasha, one of the Anatolian saints who came to Banaz after a dream he had seen when he was the governor of Khorasan. It is nice to visit such places of visit only for the purpose of prayer and reminder, provided that no wishes are made from the lying down here, that they are used as an intermediary to Allah and that there is no expectation.

Write some of your reviews for the company Horasanbaba Türbesi

Your reviews will be very helpful to other customers in finding and evaluating information

Rating *
Your review *

(Minimum 30 characters)

Your name *