Hepkebirler Cami

KASTAMONUDAKİ SAHABİ KAYS-ÜL HAMEDÂNÎ ASGAR HAZRETLERİ Kastamonu’ nun en büyük onuru, en büyük gururu ve en şerefli misafiri elbetteki Sahabe – i Kiram’ dan Kaysül Hemedani El Asgari  Hazretleridir. Ebu Eyüp El Ensari Hazretleri ile birlikte İstanbul’ un fethi için yola çıkan mücahidlerin arasına katılmış, Eyüp Sultan ile birlikte Kastamonu önlerine kadar beraber yol arkadaşlığı yapmıştır. Ancak, hikmetini Allah bilir, Kastamonu’ dan ileri gitmemiş, bu aziz şehri mübarek bedenleri ile şereflendirerek Kastamonu’ da kalmıştır. Kaysül Hemedani Hazretleri Kastamonu’ da ikamet ettiği zamanlarda buraları İslam beldesi olmamasına rağmen, vefatında defnedildiği mezarı gayri Müslimlerce bile ziyaret edilmiş ve asırlar süren bir hasretin ardından 12. yüzyılın sonlarında semalarında ezan sesi yankılanan Kastamonu’ ya bir Sahabeyi misafir etme onurunu vermiştir. Türbesi Hepkebirler Camii’ nin batı bitişiğinde bulunmaktadır. Son zamanlara kadar önündeki yoldan sarhoşların geçemediği, yola çıkıntısının olduğu gerekçesi ile geri çekmek için mezarların kaldırılma teşebbüslerinin amacına ulaşmadığı gibi tasarrufları ile bilinen türbenin, halkımızın gönlünde müstesna bir yeri vardı Kays’ ül – Hemedani El – Asgari Hazretlerinin büyük kardeşi olan Kays’ ül – Hemedani Ekber Hazretleri Peygamberimiz (SAV) Efendimiz’ in sevgili torunu Hz. Hasan ( R.A.) ‘ a yapmış olduğu Hizmetlerinden ötürü Resul – i Ekrem (SAV) Efendimiz’ in; – Ey Kays! Benim evladıma ettiğin ihsana karşılık ben de kıyamet gününde seni 124 bin Peygambere göstererek: “ Ashabımdan Kays’ ül Hemedani’ ye bakın!” diye izzetlendireceğimMüjdesine nail olmuş büyük bir zattır.

Avlusunda sahabeden Kaysul Hamedeni r.a ve 3 tabiinden mefdun olduğu camii Kastamonu'nun en önemli manevi değeri.İçerisinde bir Peygamber'in kabrinin olduğu(minberin sağ tarafındaki kısımda) rivayet edilir.

Gezimizde bir sokağa döndükki o nadide tarihi eserlerden biri daha karşıladı bizi. Güzellik nasıl anlatılabilirki. Yine ecdattan orada meftun olanlarıda ziyaret edip ruhlarına fatihalar gönderdik inşallah. Ruhları şad olsun, mekânları Cennet olsun inşallah...

Cami gerçekten çok güzel bir cami. Restorasyon biraz bunu engellese de güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Özellikle minberi görmenizi isterim. Gerçekten orjinale yakın haliyle bizleri selamlıyor. Tavanın bir kısmı da orjinal kalmış. Gerçekten görülmeyi hakediyor.Kesme ve moloz taş malzeme ile yapılmış yapı dikdörtgen planlıdır camiye giriş kuzey cephede yer alan kapıdan sağlamaktadır girişin üstünde ahşap mahfil bulunmaktadır minberi ve vaaz kürsüsü ahşaptır. mihrabı alçı kaplamadır batı cephesinde sahabe türbesi bulunmaktadır doğu cephesinde türbe güney cephesinde hazire mevcuttur.

Cami gerçekten çok güzel bir cami. Restorasyon biraz bunu engellese de güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Özellikle minberi görmenizi isterim. Gerçekten orjinale yakın haliyle bizleri selamlıyor. Tavanın bir kısmı da orjinal kalmış. Gerçekten görülmeyi hakediyor.Kesme ve moloz taş malzeme ile yapılmış yapı dikdörtgen planlıdır camiye giriş kuzey cephede yer alan kapıdan sağlamaktadır girişin üstünde ahşap mahfil bulunmaktadır minberi ve vaaz kürsüsü ahşaptır. mihrabı alçı kaplamadır batı cephesinde sahabe türbesi bulunmaktadır doğu cephesinde türbe güney cephesinde hazire mevcuttur.

Bahçesinde sahabe Kays ül hemedani hz kabri bulunan ve yapım yılı net bilinmeyen küçük şirin tarihi bir camii.

Cami M.1675 tarihinden önce yaptırılmıştır. Yaptıran belli değildir. Moloz taşından harçla inşa edilmiştir. Kastamonuya ziyarete gelenlerin uğrak yeridir. Çatısı ahşap üzerine kiremitlidir. Caminin kuzey ve batısına bitişik türbelerden dolayı Hepkebirler diye anılır. Caminin girişinin sol tarafında bulunan dokuz kabirden ortadaki sanduka Samur Dede diye biliniyor. Diğerleri bilinmemektedir. Batıda bulunan dört kabirden birisi, İstanbul’daki Ebu Eyyüp El- Ensarı Hazretleriyle İstanbul’un Fethi için yola çıkan, her nasılsa Kastamonu da kalan, Ashabtan Kaysül Hemadani Asgar Hazretlerine aittir. Peygamber Efendimizin hadisi şerifine nail olmuş Sahabeyi Kiramdan Ebu Eyyüb El Ensarı Hazretleriyle 1400 yıl önce İstanbul’un fethine çıkmış ve Hep Kebirler camisisinin bahçesinde yatan Sahabeden Kays-ül Hamedânî Asgar Hazretleridir. Kays’ ül – Hemedani El – Asgari Hazretlerinin büyük kardeşi olan Kays’ ül – Hemedani Ekber Hazretleri Peygamberimiz (SAV) Efendimiz’ in sevgili torunu Hz. Hasan ( R.A.) ‘ a yapmış olduğu Hizmetlerinden ötürü Resul–i Ekrem (SAV) Efendimiz’ in; - Ey Kays! Benim evladıma ettiğin ihsana karşılık ben de kıyamet gününde seni 124 bin Peygambere göstererek: “ Ashabımdan Kays’ ül Hemedani’ ye bakın!” diye izzetlendireceğim müjdesine nail olmuş büyük bir zattır.

Yapının bir kitabesi olmaması sebebiyle ne vakitte yapıldığı belli değildir. Osmanlı öncesi dönemde inşal edildiği muhakkaktır. Sahabi kabirleri ve yaşanmışlık hikayeleri de bunu desteklemektedir. Son şeklini Osmanlı döneminde geçirdiği onarımlar neticesinde almıştır. Muazzam bir eserdir.