Düzce Manşet Gazetesi
5/5
★
based on 1 reviews
About Düzce Manşet Gazetesi
Akçakoca siyasetinde uzun yıllardır varlığını gösteren kronik enfeksiyon her geçen gün yeni dokulara nüfuz ediyor. 1970’li yıllarda başlayan imar vandallıkları şehrin boğazına yapıştı bırakmıyor. Zevksiz, estetikten yoksun, iç içe geçerek arapsaçına dönen ilçemiz artık boğulma noktasına geldi. Akçakoca’nın en güzel tarafını şehre sırtınızı dönüp denize baktığınızda görüyorsunuz. Bir de Yukarı Mahalle elimizde kalan son servet. Denize bakınca rahatlıyoruz ama yakında uçsuz bucaksız deniz manzarasının içinde dalgakıranlar olacak. Böyle giderse güzelim ilçemizin her noktasında deniz dâhil bloklar görmeye devam edeceğiz. Rant için şehri kurban edenler bir gün o şehir yaşanmaz hale geldiğinde, malları üç kuruş paraya düştüğünde ne yapacak bilinmez. Bugün yapılan o zevksiz binalar önümüzdeki 50 yıl içinde enkaza dönüşecek, gecekondu olacak.
Şehrin en güzel hali resimlerde kaldı. Siyah beyaz fotoğraflara özlemle bakıp o günlerin Akçakoca’sını daha çok seviyoruz. Geleceği tam olarak planlanamamış bir şehrin tarıma dayalı ekonomisiyle, sanayileşmeye olan ihtiyacının arasına turizmi sıkıştırarak bir şeyler yapamaya çalışıyoruz. Bir taraftan turizmi çözüm olarak masaya koyarken diğer taraftan inşaat alanlarını acımasızca arttırıyor, kaldırıma sıfır binalar konduruyoruz.
Akçakoca’da parası olan her istediğini yapar beyler! Kanunlar, bizim gibi sıradan insanlar için uygulanır. Bir torpiliniz yoksa ya da başkanın adamı değilseniz imar mevzuatını önünüze atarlar. Yok, efendim yapamayızlar, bunu imzalayan meclis üyeleri cezalandırılır demeler hep bizler için vardır. Çok kafaya takıp belediyeye (!) birkaç kuruş bağış yapanlar ise, aklındaki en ucube imar tadilatlarını hayata geçirir, kimsenin ruhu bile duymaz. FESTİVALE BAĞIŞ adı altında ne canavarlıklar yapıldı, geriye dönüp baksak içinden çıkamayız. O bağışlar belediyeye ne kadar yaradı, ne kadarı festivale gitti; onu da Şehrül Emin’lere sormak lazım. Şimdi enfeksiyonun nedeni sanırım daha iyi anlaşılıyor. Akçakoca Belediyesi yıllardır çeşitli bahanelerle Hint fakiri gibi para topluyor. Birilerinden çek alıp kasasına koyuyor, karşılığı bizlere imar usulsüzlükleri, bozulmuş kent estetiği olarak geri dönüyor.
Bu kronik enfeksiyon kurutulmadan Akçakoca’da hiçbir şey düzelmez. Sayısı yüz kişi bile olmayan zengin takımı cebine parayı koyup belediyeye bağış yaparak çeşitli tavizler almaya alışmış. Akçakoca’da başkanlık yapmak isteyenler seçimden önce ve sonra onların eline düşüyor. Hoş belediye başkanlığı da o bilinen azınlıktan başkasına da gitmiyor. Bugün belediye başkanlığı adaylığı için adı geçenlere bakın, hepsi o istediklerini yaptırabilen mutlu azınlığın içindeler. Geçmişlerinde birkaç kere belediye başkanlarıyla bağış adı altında pazarlık yapmaya alışmış işi bilen insanlar. Aralarında bir tane emekli öğretmen veya sıradan bir esnaf, serbest meslek sahibi olan var mı? Yok. Peki, bu isimlerin arasında yakın akrabaları aktif olarak inşaat yapmayan biri var mı? Yok. Hepsi inşaatçı veya bir kısım müteahhittin adamı.
Oysa inşaat işleri bir belediyenin tamamını kapsamaz. Belediyeleri belediye yapan sadece dikilen binalar, açılan çukurlar değil, kültür ve sosyal hizmetlerdir. Akçakoca’da birileri başkalarının inşaatlarına kolaylık sağlamak, bağış toplamak veya bizim gibi fanilere zorluk çıkarmak için belediye başkanlığı koltuğuna oturuyor, meclis üyelerini de ona göre seçiyor bunu iyi bilmek lazım. Eğer Akçakoca’da bir şeylerin değişmesini istiyorsak öncelikle enfeksiyonu kurutarak çeşitli bahanelerle belediye başkanlarının para toplatmasını engellemek, her dönem belediyede işlerini gören kaymak tabakaya artık dur demek gerekir. Bu enfeksiyon devam ettiği sürece belediyenin başına kim geçerse geçsin hiçbir şey değişmez, gelen gideni aratır.
Şehrin en güzel hali resimlerde kaldı. Siyah beyaz fotoğraflara özlemle bakıp o günlerin Akçakoca’sını daha çok seviyoruz. Geleceği tam olarak planlanamamış bir şehrin tarıma dayalı ekonomisiyle, sanayileşmeye olan ihtiyacının arasına turizmi sıkıştırarak bir şeyler yapamaya çalışıyoruz. Bir taraftan turizmi çözüm olarak masaya koyarken diğer taraftan inşaat alanlarını acımasızca arttırıyor, kaldırıma sıfır binalar konduruyoruz.
Akçakoca’da parası olan her istediğini yapar beyler! Kanunlar, bizim gibi sıradan insanlar için uygulanır. Bir torpiliniz yoksa ya da başkanın adamı değilseniz imar mevzuatını önünüze atarlar. Yok, efendim yapamayızlar, bunu imzalayan meclis üyeleri cezalandırılır demeler hep bizler için vardır. Çok kafaya takıp belediyeye (!) birkaç kuruş bağış yapanlar ise, aklındaki en ucube imar tadilatlarını hayata geçirir, kimsenin ruhu bile duymaz. FESTİVALE BAĞIŞ adı altında ne canavarlıklar yapıldı, geriye dönüp baksak içinden çıkamayız. O bağışlar belediyeye ne kadar yaradı, ne kadarı festivale gitti; onu da Şehrül Emin’lere sormak lazım. Şimdi enfeksiyonun nedeni sanırım daha iyi anlaşılıyor. Akçakoca Belediyesi yıllardır çeşitli bahanelerle Hint fakiri gibi para topluyor. Birilerinden çek alıp kasasına koyuyor, karşılığı bizlere imar usulsüzlükleri, bozulmuş kent estetiği olarak geri dönüyor.
Bu kronik enfeksiyon kurutulmadan Akçakoca’da hiçbir şey düzelmez. Sayısı yüz kişi bile olmayan zengin takımı cebine parayı koyup belediyeye bağış yaparak çeşitli tavizler almaya alışmış. Akçakoca’da başkanlık yapmak isteyenler seçimden önce ve sonra onların eline düşüyor. Hoş belediye başkanlığı da o bilinen azınlıktan başkasına da gitmiyor. Bugün belediye başkanlığı adaylığı için adı geçenlere bakın, hepsi o istediklerini yaptırabilen mutlu azınlığın içindeler. Geçmişlerinde birkaç kere belediye başkanlarıyla bağış adı altında pazarlık yapmaya alışmış işi bilen insanlar. Aralarında bir tane emekli öğretmen veya sıradan bir esnaf, serbest meslek sahibi olan var mı? Yok. Peki, bu isimlerin arasında yakın akrabaları aktif olarak inşaat yapmayan biri var mı? Yok. Hepsi inşaatçı veya bir kısım müteahhittin adamı.
Oysa inşaat işleri bir belediyenin tamamını kapsamaz. Belediyeleri belediye yapan sadece dikilen binalar, açılan çukurlar değil, kültür ve sosyal hizmetlerdir. Akçakoca’da birileri başkalarının inşaatlarına kolaylık sağlamak, bağış toplamak veya bizim gibi fanilere zorluk çıkarmak için belediye başkanlığı koltuğuna oturuyor, meclis üyelerini de ona göre seçiyor bunu iyi bilmek lazım. Eğer Akçakoca’da bir şeylerin değişmesini istiyorsak öncelikle enfeksiyonu kurutarak çeşitli bahanelerle belediye başkanlarının para toplatmasını engellemek, her dönem belediyede işlerini gören kaymak tabakaya artık dur demek gerekir. Bu enfeksiyon devam ettiği sürece belediyenin başına kim geçerse geçsin hiçbir şey değişmez, gelen gideni aratır.
Contact Düzce Manşet Gazetesi
Address : | Mareşal Fevzi Çakmak Sk., 81020 Düzce Merkez/Düzce, Turkey |
Website : | http://www.duzcemanset.com.tr/ |
Categories : | |
City : | Düzce Merkez/Düzce |
Write some of your reviews for the company Düzce Manşet Gazetesi
Your reviews will be very helpful to other customers in finding and evaluating information
Recommend a place for you