Beyzade Efendi Türbesi

4.9/5 based on 8 reviews

Contact Beyzade Efendi Türbesi

Address :

23350 Elâzığ Merkez/Elazığ, Turkey

Categories :
City : Elâzığ Merkez/Elazığ

23350 Elâzığ Merkez/Elazığ, Turkey
S
Said Kocdemir on Google

Huzur ve kafa dinlemek için ne güzel bir yer.
What a beautiful place to listen to peace and head.
F
Fidan Bayoğlu on Google

İç sıkıntınıza sinavlarizda dua etmeye dileklerinizin kabulüne vesile olan bir yer
A place to accept your wishes to pray in your exams
K
KardeşçeTV on Google

Elazığ'ın manevi bekçilerinden biri..Elazığ'ın manevi bekçilerinden biri..Harput, Elazığ'ın değil belki de Türkiye'nin en önemli tarihi-manevi merkezlerinden biri olmalı.Her ne kadar eski şaşaalı günlerini geride bırakmış olsa da kalesiyle, türbeleriyle maneviyatından bir şey kaybetmiş sayılmaz..İşte o türbelerden biri de burası..Uğrayın..
Elazig biri..harput biri..elazıg from the spiritual guardian of the spiritual caretaker, Turkey's Elazig not perhaps one of the most important historical and spiritual centers olmalı.h how much is left behind in the castle to its former glory days, though, the spirituality of the shrine Something is not lost ... Here is one of those shrines .. Stop by ..
M
Mehmet İlhan Sönmez on Google

Kaddesallahu sirrahul Aziz. Manevi Sırlara hakim ve ehli kerâmettir. Huzurunda 1 saat durmaya çalışın fatihai serife salavat-ı şerife ve 10 dk canu gönülden dua edin
Kaddesallahu sirrahul Aziz. He is the ruler of the Spiritual Secrets. Try to stand for 1 hour in front of the fatihai serife salavat-ı şerife and pray 10min hearts wholeheartedly
H
Hakan Arpa on Google

Beyzâde Efendi, 1810 yılında Harput’ta doğmuştur. Beyzade Efendinin asıl adı Beyzâde Hacı Ali Rıza Efendi olup Harput’un Meteris mezarlığında medfundur. Vasiyeti üzerine kendisine türbe yapılmamış, mezarı beyaz taşlardan yapılmış ve çevresi aile mezarlığı şeklinde düzenlenmiştir. Aile mezarlığının iç kısmının tabanına son yıllarda mermer taşlardan oluşan özel bir düzenleme yapılmıştır. Hocası Dağıstanlı Hacı Hafız Mehmet Efendi'de Beyzade Efendi'nin kabrinin 10 m kuzeyinde medfundur. Harput mutasavvıfların büyüklerinden olan kerâmet ve keşif ehli Hacı Ali Rıza Efendi’nin aslen Türkistanlı olduğu, ailesinin kendilerine bağlı birkaç aile ile birlikte Harput’a geldikleri belirtilir. O, önce Şeyhül- Ulema Büyük Hacı Ali Efendi’den, sonra Dağıstanlı Hacı Hafız Mehmet Efendiden dersler almıştır. Bir taraftan ilme, diğer taraftan da tasavvufa karşı ilgi göstermiştir. Şeyhi Urfalı Hartevizade Mehmet Rehavi Efendi kendisine Nakşibendi tarikatının halifeliğini tevcih etmiştir. Seksen seneye yakın bir süre İbrâhim Paşa Medresesinde müderrislik yaparak, çok talebe yetiştiren Beyzâde Efendi, ömrünün sonlarına doğru müderrislik vazîfesini oğlu Müftü Hacı Mehmed Nûri Efendiye bırakarak, kendisi bir köşeye çekilip, ibadetle meşgûl olmuştur. Beyzâde Hacı Ali Rıza Efendi, uzun boylu, iri cüsseli, geniş omuzlu bir zattı. Gözleri ela, sakalı beyaz ve uzun, yüzü çok sevimli ve nuraniydi. Başına beyaz fes giyer, bu beyaz fesin üzerine kışın büyük ve yeşil sarık, yazın beyaz sarık sarardı. Üzerindeki elbisesi mavi ya da lacivert şalvar, yazın Antep alacasından iki etekli entari yahut limon küfü renginde cübbe idi. Sokağa çıktığı zaman elinde uzun bir asa bulunurdu. Beyzâde Hazretleri vatanseverliğin islam dininde önemli bir yeri olduğunu 1877 yılında başlayan Osmanlı-Rus savaşında gösterdi. Beyzâde Efendi, başta kendisi ve oğlu Mehmet Nuri olmak üzere torunu Halit Efendi'yi de orduya gönüllü yazdırarak Ruslar'a karşı savaşmak için Erzurum'a gitti. Harput'tan yola çıkan bu bir avuç gönüllü kahramanın, at, silah ve diğer levazımatını bizzat Beyzâde Efendi kendi bütçesinden karşılamıştır. Gittiği Erzurum cephesinde büyük yararlılıklar göstererek geri döndü. O, böyle bir anda her müslümanın ne yapması gerektiğini göstermeye çalışmıştır. Beyzâde Hazretleri uzun zamandır arzulayıp da çeşitli nedenlerle yapamadığı Hac görevini ifa ettikten sonra dönüşte Medine'ye geçip yüce Peygamber'in kabri şeriflerini ziyarete giderler. Beyzade Hazretleri önce tek başına türbenin kapısına gelir. Kapı önünde nöbetçiler vardır. Gelenler türbenin dışından ziyaretlerini yapıp giderler. Oysa Beyzade Hazretleri türbe kapısının tam karşısında durunca, kapı kendiliğinden açılıverir. Nöbetçiler şaşırırlar. Beyzâde Hazretleri açılan kapıdan içeri girer. Kapı tekrar kapanır. Bir süre sonra Beyzâde Hazretleri yeniden açılan kapıdan dışarı çıkar. Durumu şaşkınlık içinde seyreden nöbetçiler, hiç rastlamadıkları bu olayı oranın Osmanlı Paşası'na ( Müşir ) bildirirler. Padişahın bu konuda emri de vardır. Burada meydana gelebilecek her olağanüstü olayın kendisine bildirilmesini istemiştir. Kısa bir süre sonra orada görev yapan Paşa, Beyzâde Hazretleri'ni bulur. Büyük takva sahibi, çağın kutbunun kaldığı eve gelir. Önce Beyzâde Efendi'nin oğlu Baha Efendi ve hizmetçisinin dışarı çıkmasını ister. Baha Efendi olanlara bir anlam veremez. Beyzade Hazretleri "Emin Efendi kalsın. O bizdendir." diyerek hizmetçiyi odada bırakır. Paşa içeride Beyzade Hazretleri ile bir süre konuşarak çıkıp gider. Peygamber Efendimizin (s.a.v) kabri şerifleri şimdiye kadar iki kişiye açılmıştır. Bunlardan biri de Beyzâde Hazretleridir.
Beyzâde Efendi was born in Harput in 1810. The real name of Beyzade Efendi is Beyzâde Hacı Ali Rıza Efendi and he is a medf in Harput's Meteris cemetery. Upon his will, he did not have a shrine, his tomb was made of white stones and his surroundings were arranged as a family cemetery. In the recent years, a special arrangement of marble stones has been made on the floor of the interior of the family cemetery. His teacher, Hacı Hafız Mehmet Efendi from Dagestan, is 10 kilometers north of Beyzade Efendi's tomb. It is stated that Hacı Ali Rıza Efendi, who is one of the great people of Harput Sufis and who is the person of expedition and discovery, was originally from Turkestan and that his family came to Harput with a few families attached to them. He took lessons from Şeyhül- Ulema Büyük Hacı Ali Efendi and then from Hacı Hafız Mehmet Efendi from Dagestan. He showed interest in science on the one hand and Sufism on the other. Sheikhevali Hartevizade Mehmet Rehavi Efendi favored him as the caliph of the Naqshbandi order. Beyzâde Efendi, who worked as a professor at İbrâhim Pasha Madrasah for nearly eighty years, raised his duty to his son Müftü Hacı Mehmed Nûri Efendi towards the end of his life, he was drawn into a corner and was engaged in worship. Beyzâde Hacı Ali Rıza Efendi was a tall man with a large shoulder and broad shoulders. Her eyes were hazel, her beard was white and long, her face was very cute and nuranic. He wore a white fez on his head, a large and green turban in winter and a white turban in summer. The dress on it was a blue or dark blue baggy trousers, in summer it was a two-skirt robe of antep or lemon mold. When he went out on the street, he had a long wand in his hand. Beyzâde Hazretleri showed that patriotism had an important place in the religion of Islam in the Ottoman-Russian war that started in 1877. Beyzâde Efendi went to Erzurum to fight against the Russians by voluntarily printing his grandson Halit Efendi, especially himself and his son Mehmet Nuri, in the army. Beyzâde Efendi personally met the horses, guns and other supplies of this handful of volunteer heroes from Harput. He returned to Erzurum, where he went, showing great benefits. He tried to show what every Muslim should do at such a moment. After performing the Hajj mission, which Hazrat Hazrat, who had long desired and could not do for various reasons, went to Madinah and went to visit the tombs of the great Prophet. Beyzade Holiness comes to the door of the tomb alone. There are guards in front of the door. Those who come make their visits from outside the tomb. However, when Beyzade Hazretleri stands directly opposite the mausoleum door, the door opens automatically. The guards are surprised. Beyzâde Hazret enters through the door that opens. The door closes again. After a while Beyzâde Hazrets come out of the door that is opened again. The guards who watch the situation in astonishment report this incident, which they have never encountered, to the Ottoman Pasha (Sender). The sultan also has orders on this matter. He asked for every extraordinary event that could happen here to be reported to him. After a short while, Pasha, who served there, finds Beyzade. The owner of the great piety comes to the house where the pole of the era is left. First, Beyzâde Efendi's son Baha Efendi and his servant want to go out. Baha Efendi cannot make sense of what happened. Beyzade His Holiness "Emin Emin, stay. He is from us." he leaves the maid in the room. Pasha goes out talking to Beyzade Holiness for a while. The tomb of our Prophet (pbuh) has been opened to two people so far. One of them is Beyzâde Hazrets.
C
Can cans on Google

Merhabalar Beyzade efendi 17 sene önce istanbulda evimde sıkıntılı bir dönemimde bana gözükerek ve konuşarak bana yardımcı olan bir evliyadır. Kendisi ismini ve elazığda olduğunu söylemiştir. 17 sene önce yaşanmış bu olayı uzun seneler önce ismini unutmuştum ve 17 sene sonra dün rüyama gelerek bana ismini harput ta olduğunu tekrar hatırlatıp ziyaret etmemi istedi. 17 senedir zaten hatırlamak için uğraşıyor ziyarete gitmek istiyordum ama ismini hatırlamadığım için gidemiyordum. Şükürler olsun artık biliyorum. İnanmak inanmamak size kalmış. Rüyamda harput ta olduğunu ismini söyledi internetten bakınca gözlerime inanamadım.
Hi Beyzade Efendi 17 years ago in Istanbul in a distressed period of my home and help me by talking to me is a married. He said his name was on the grave. I had forgotten his name 17 years ago and I had forgotten his name after 17 years. I've been trying to remember for 17 years, I wanted to go to visit, but I could not go because I do not remember the name. Thank God I know now. Believe it is up to you to believe. I couldn't believe my eyes when I looked at the internet.
T
Taha Ekinci on Google

(d.1853 / ö.1938) Anadolu'da bulunan velilerdendir. Adı Mehmed Nuri olup, babasının adı Ali Rıza Efendi'dir. 1270 (m.1853) yılında doğdu. Tahsil hayatını tamamla­dıktan sonra devlet hizmetlerinde görev ifa etti. 1312 (m.1894) yılında büyük bir veli olan babasından hilafet aldıktan sonra, onun yerine ders vermeye başladı. Bir süre sonra Harput müftülüğüne tayin olundu. Meşrutiyetin ilanından sonra iki dönem Harput-Elaziz mebusu oldu. Hacı Mehmed Nuri Efendi, sözü sohbeti yerinde, mert, dürüst, hak ve hukuka son derece uyan, bu hususta titizlik gösteren bir zat idi. Devrin olayları hakkında fikir açıklamaktan hiç çekinmezdi. Bölge halkı ve aşiret reisleri üze­rinde büyük nüfuz sahibiydi. 1329 (m.1913) yılında hac farizasını yerine getirmek üzere hacca gitti. Dönüşle zühdî hayatına devam etti. Taliplerine sohbet etmekten ayrılmadı. Şeyh Said isyanı sırasında Mehmed Nuri Efendi, İzmit'te mecburî ika­mete tabi tutuldu. Bu sırada çok eziyet ve sıkıntı çekti. Uzun süre sonra serbest bırakıldı. Harput'a döndükten sonra bir süre sonra 1355 (m.1938) yılında vefat etti. Harput Meteris'teki aile mezarlığına defnedildi.
(d.1853 / d.1938) He is one of the parents in Anatolia. His name is Mehmed Nuri and his father's name is Ali Rıza Efendi. He was born in 1270 (m.1853). After completing his education life, he worked in government services. After receiving the caliphate from his great parent father in 1312 (m.1894), he started teaching instead. After a while, he was appointed as Harput mufti. After the proclamation of the Constitutional Monarchy, he became the Harput-Elaziz deputy for two terms. Hacı Mehmed Nuri Efendi was a man of good conversation, honest, honest, extremely abiding by the right and the law, and exacting in this regard. He never hesitated to explain the events of the era. He had great influence over the people of the region and the tribal chiefs. He went on pilgrimage to fulfill the pilgrimage in 1329 (m.1913). With his return, the zühdî continued his life. He did not quit chatting with his students. During the Sheikh Said rebellion, Mehmed Nuri Efendi was subjected to compulsory residence in Izmit. Meanwhile, he suffered a lot of suffering and trouble. He was released after a long time. After returning to Harput, he passed away in 1355 (1938). He was buried in the family cemetery in Meteris, Harput.
v
veysel tekdemir on Google

Well

Write some of your reviews for the company Beyzade Efendi Türbesi

Your reviews will be very helpful to other customers in finding and evaluating information

Rating *
Your review *

(Minimum 30 characters)

Your name *